Türkiye’nin
tek sorunu haline gelen yeni eğitim sistemimiz, çok eleştiri alsa da Türkiye’nin
% 50 dilimlik kısmı bu eğitimi onaylıyor. Onaylamayan kısım ise başta biz
eğitimciler, anne-babalar ve bazı pedagoglarımız.
Durum böyle
olunca, herkes bu eğitimi onaylamak için parmağını kaldırmıyor. Son 5 ayda her
gün çıkan yeni haberlerle, kimisi asılsız olmak üzere, ortadada her ağızdan çıkan
asılsız haberler yerini alıyor.
Anne ve
babalar biz eğitimciler kadar şaşkın.
Ne yapacağız
öğretmenim?
Sizce bu
çocuk ilköğretime hazır mı?
Ben bu
durumu onaylamıyorum. Benim çocuğum kendisinden büyük çocuklarla aynı sınıfta
yapamaz!
Bu düşüncelerden
sonra, yine haberlerden duyduğumuz kadarıyla; zaten başında öğretmenlere söz
hakkı verilmedi. İlköğretime hazır olmayan çocuklar için önce yaş grupları ay
olarak değiştirildi. İlk 6 ay bir sınıfa son 6 ay bir sınıfa. Verilecek eğitim
ise anaokulundan farksız olunacak denildi. Yani bu yaştaki çocuk oyuna henüz doymadığı
için yine aynı şekilde oyun ile birlikte ilköğretime hazır olacaktı.
Eğitimi verecek
öğretmen, belli aşamalardan geçtikten sonra müfredata uygun eğitimi, çocuklara verecek.
Her şey bir
yana da kanunları çıkaran kişilerin, bu çocuklarında bir söz hakkı olduğunu
düşünmemeleri beni çok üzdü. Kendi hayatları üzerinde en önemlisi de eğitim
sisteminin bu kadar çabuk değişen bir ülkede olmalarıyla beraber, ileriki
hayatlarının nasıl etkilendiğini düşünemediler.
Bir anda
anaokulundan mezun oldu bu minicik bedenler.
Birde bunların
yanında okula göndermeyen anne ve babalara yüklü miktarda para cezası, bu ceza
ödenmez ise hapis cezasına kadar kanunların uygulanacağı kulağımıza geldi.
Sürekli asılsız
çıkan haberleri dinledik bizlerde. Kulaktan dolma duyurularla hareket ettik.
Ortalık birbirine
girdi, kavgalar çıktı.
Çocuklar üzüldü. Kimisi arkadaşından ayrıldığı
için kimisi de oyun oynayamayacağı için.
Özel okula
gidecek çocuklar diğerlerinden daha şanslı. Çünkü yaş grupları ilk 6 ay ve son
6 ay şeklinde ayrılarak, farklı sınıflarda okuyacaklar. Gördükleri eğitim
sıkıcı olmadan, oyun ile birlikte öğrenecekler.
Öğretmenleri
de bu konuda iyi bir eğitim alarak, donanımlı bir şekilde sınıflarda olacak.
Sonuç olarak;
8 yıllık
zorunlu eğitim kalktı, ‘’ 4+4+4 ‘’ şeklinde kademeli eğitim yerini aldı. Liseler
2012-2013 yılından itibaren zorunlu oldu.
Okula başlama
yaşı, 7 değil 5 yaşını doldurmuş 6 yaşından gün almış çocuklar okula
başlayacak.
Sonuçlar bu.
Fakat Devlet Büyüklerimiz şunu unutuyorlar, MUTLU ÇOCUK HERZAMAN ÖĞRENİR. Peki,
bu çocuklar bu şekilde mutlu olabilecekler mi?
Çocuk
Haklarındaki birkaç madde ise diyor ki;
1-Devlet,
hakların uygulanması konusunda çaba gösterirken başta anne baba olmak üzere
çocuktan sorumlu olan kişilerin haklarına karşı saygılı olur.
2-Her çocuk,
görüşlerini serbestçe ifade etme, kendisini ilgilendiren her konuda
görüşlerinin dikkate alınmasını isteme hakkına sahiptir. Herkesin çocukları
dinleme, onların fikirlerini öğrenme ve onlara saygı gösterme sorumluluğu
vardır.
SEVGİLER
MUTLU ÇOCUK ÖĞRENİR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder