22 Mayıs 2011 Pazar

KEŞKESİZ BİR HAYAT SUNMAK İÇİN

Bugün yolda yürürken bir şeye şahit oldum…
Aslında biz bunlara her gün şahit oluyoruz ama görmezlikten geliyoruz.
O anda belkide ben onun için çok mutlu, zengin, karnını doyuran biriyimdir. Ama onun gözlerine bakınca hüzünden başka bir şey göremedim. Yaptığı şey ayıp değildi, utanması gerek bir şey yoktu ortada…
Utandı…
Bizler bu dünyada önümüze gelen yemeği beğenmezken onlar çöpten çıkarttıkları bir kuru ekmek parçasıyla karınlarını doyuruyorlar. Bu onların seçimimiydi?
Hayır !
Bu dünyaya gelirken bizlere seçme şansı verilmedi.
Tıpkı onlar gibi…
Ama bu tip durumlar sanırım her ülkede var.
Toplumsal sınıf sıralamasında en alt sırada yer alan ve gelir dağılımından, eğitimden, sağlıktan ve genellikle olanaklardan en az pay alan aileler YOKSUL AİLELERDİR.
Yoksul aileler günü gününe yaşar, onlar için yarının ne getireceği belli değildir.
Ara sıra baş kaldırırlar ama öfkelerini kime yönelteceklerini bilmezler, çünkü görünürde ‘’ kahpe felek ‘’ ten başka sorumlu kimse yoktur!
Bunların yanında birde Kimsesiz Çocuklarda vardır. Çeşitli nedenlerle öz anası, babası ile birlikte yaşamak gibi en doğal hakkından yoksun kalan, herkesin acıdığı ama kimsenin tam sahip çıkmadığı çocuklardır.

Peki ya SUÇA İTİLEN ÇOCUKLAR ?
Kendinizi onların yerine bırakın ve düşünün…
Suça itilmiş, suç işleyen bir çocuk iki kere cezalandırılır: Önce kendi yaratmadığı koşulların kurbanı olduğu için yeterince cezalandırılmıştır, sonra da suçlu damgası vurularak toplum dışına itildiği için.
Ufak yaşta Çalıştırılan Çocukların psikolojileri ne durumda bileniniz var mı ?
Kendi isteği ile çalışan çocuk yoktur.
Çocukluk oyun çağıdır.

Üniversitede okurken, okulumuzun önüne iki kardeş mendil satmaya gelirlerdi. Günler geçtikçe biz bu çocuklarla tanıştık. Abinin ismi Nurullah. 2.sınıfa gidiyordu ve okul saatlerinde mavi önlüğüyle mendil satıyordu evine para götürmek için. Çok da güzel bir sesi vardı. Hayat dolu bir çocuktu. Ona neden okulda değilsin diye sorduğumda abla,
‘’ annem çok hasta, babamda burada değil, annemin ilaç parasını yarına kadar bulmam lazım ‘’ diyordu.

Demem o ki Çocuk doğurmak kolay, önemli olan onlara KEŞKESİZ bir hayat sunabilmektir.
Çocukları kendiniz için çalıştırmayın siz onlar için çalışın..!
İleride büyüdükleri zaman bu hayattan nefret etmemeleri için…

Ne güzel söylemiş Khalil GİBRAN
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil,
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz,düşüncelerinizi değil.
Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır.
Bedenlerini tutabilirsiniz,ruhlarını değil.
Çünkü ruhlar yarındadır,
Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz.
Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz ama sakın onları
Kendiniz gibi olmaya zorlamayın.
Çünkü hayat geriye dönmez,dünle de bir alışverişi yoktur.
Siz yaysınız,çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.
Okçu,sonsuzluk yolundaki hedefi görür
Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar.
Okçunun önünde kıvançla eğilin
Çünkü okçu,uzaklara giden oku sevdiği kadar
Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.
                          
                                             
Sevgiler
Mutlu Çocuk Öğrenir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder