8 Nisan 2011 Cuma

ANNE DAYIMLA EVLENSENE !!!


Bazen çok sevdiğimiz bir şeyin kıymetini onu kaybettikten sonra anlıyoruz…
Küçücük bir çocuğun ufak yaşta ‘’ baba ‘’ rolünü üstlenecek kimsesi olmaması kadar bu hayatta en kötü ne olabilirki?
Yaşanmışlıklardan yola çıkarak yazacağım yazımı.
Beş yaşındaki bir çocuğun yanınıza gelip gözleri dolu dolu ben babamı özledim öğretmenim demesi ne acı verici bir şey değil mi…? Babanın çocuğu görmek istememesi daha da acı. Bu çocuk benim öğrencim. Maşallah çok da yakışıklı birşey.Yanıma gelip benimle şakalaştığında,kahkahayla gülerken gözlerindeki o ışıltıyı görmenizi okadar çok isterdimki…
Onun hayatını kısaca özetlemek gerekirse ANNE   /    BABA o daha 2 yaşındayken boşanmışlar.

Anne çok kötü bir dönemden sonra toparlanmış. Muhteşem bir çocuk yetiştirmiş..( tabi dayısınıda unutmamak gerekiyor :) Burdan Erdal beye Sevgilerimi gönderiyorum.). Öğrencim bu durumu hafif bir şekilde atlatmayı başarmış.Annesi dünyalar güzeli bir bayan.Yüzüne baktığınız zaman bir daha baktıracak kadar duru bir güzelliğe sahip. ‘’ Anasına bakıp oğlunu almak isterdimmm JJ
Unutmayınki aile,çocuğun gerek kişiliğinin gelişimi,gerekse ruh ve beden sağlığı açısından büyük bir önem taşır.Çocuğun sağlıklı aile ilişkilerinden mahrum kalması,onun duygusal gelişimini etkilediği gibi,bedensel ve zihinsel gelişimine de olumsuz etkide bulunur.
Türkiye de yapılmış bir araştırma sonucu ülkemizdeki hükümlü gençlerin % 22’sinin parçalanmış veya eksik aileden geldikleri görülmüştür. Anne ve babasının ayrılması sonucu kekeme olan,altını ıslatan,sınıf içinde uyumsuz ve başarısız olan çocuk örneklerimiz ne yazık ki çok sayıda.

Peki boşanmış bir ailede baba rolünü dayı üstleniyorsa,çocuğun bu duruma yaklaşımı ‘’ anne dayımla evlensene ‘’ şeklinde oluyorsa bunun kadar kötü ne olabilir sizce ? Öğrencimin dayısı ve annesi aynen söylediğim gibi bana bu olayı anlattıklarında, gözlerimin dolduğunu hissettim ve yanaklarımdan akan göz yaşımı durduramadım…
 Çünkü o yaşta babasız büyümek eminimki çok kötüdür.Başarısını çok az etkilese de ona asla eğitim konusunda baskı yapılmamalı çünkü o çocuğun o yaşta neler yaşayıp atlatmaya çalıştığını ondan başka kimse bilemez.Bu hayatta göğüs gereceği,yaşayıp atlatabileceği büyük tehlikelerin farkında bile değil o küçük beden.Ama şundan eminim ki çok akıllı,duygusal,başarılı bir genç olacak.Çünkü arkasında güzel bir yüreğe sahip anne var.
Şuanda bu satırları yazarken bile kötü oldum.
Bu olayları öğrendikten sonra ona karşı olan hassas yanım daha çok derinleşti.
Demek istediğim şu, anne ve babalar  öncelikle çocuklarının geleceklerini ve eğitimlerini planladıktan sonra,çocuk sahibi olmayı düşünmelidirler.
Bilmelisiniz ki, oturmamış bir evliliğin ardından,planlamadan dünyaya gelmiş bir çocuk, beraberinde birtakım uyum ve davranış bozukluklarını da getirecek tabi bu durumdan en çok etkilenen çocuk olacaktır.Kendinizi çocuğunuza haklı çıkarmak için diğer tarafı asla suçlamayın !

Sonuç olarak, ister huysuzluk,saldırganlık ve hırçınlık biçiminde olsun,isterse alt ıslatma,okul başarısızlığı,dışkı kaçırma türünde olsun,her boşanma çocukta bir takım uyum ve davranış bozukluklarına sebep olmakta ve onu belli ölçüde zedelemektedir.Bunu yapmamak için anne ve babalar bu tutumlardan kaçmalılar.
Anne ve babalarrr sizlere sesleniyorummmm….
ü  Anne ve baba ayrıldıktan sonra uygarca ilişkilerini sürdürmeliler.
ü Boşanmanın ne demek olduğu açık bir dille çocuğa anlatılmalı
ü Anne veya baba eski eşinden intikam alma düşüncesiyle çocuğu diğer bireyden yoksun bırakmamalı
ü Son önemli bir madde daha,çocuğu sevme yarışı içine girerek,abartılmış bir şekilde eğitmemelisiniz.

Sevgiler…
MUTLU ÇOCUK ÖĞRENİR J


2 yorum:

  1. Merhabalar, yazıların rengini değiştirirsen okumak daha kolay olacak sanki:) hayırlı olsun blogun

    YanıtlaSil
  2. Farkındalık yaratma arzunun hiç dinmemesi ve yazılarının devamı dileğiyle,güzel kalpli güzel öğretmenim...

    YanıtlaSil